Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre dünya genelinde yaklaşık 733 milyon insan açlıkla karşı karşıya iken, 2,8 milyar kişi sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişimde zorluk yaşıyor. Bu tablo, gıda sistemlerinin kırılgan yapısını ve herkes için yeterli besin temin ettirme sorumluluğunu ortaya koyuyor.
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, 16 Ekim Dünya Gıda Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, günün temasını “Daha İyi Gıdalar Ve Daha İyi Bir Gelecek İçin El Ele” olarak belirledi. Kamu kurumları, sivil toplum örgütleri ve özel sektörün ortak çalışmasının gerekliliğini vurgularken, açlığın azaltılması için gıda sisteminin dönüştürülmesi ve güçlendirilmesinin zaruri olduğuna dikkat çekti.
Gıda üretiminin dengeli dağıtımının ve kayıp ile israfın en aza indirilmesinin önemine işaret eden Bayraktar, dünya çapında tüketiciye sunulan gıdanın yaklaşık yüzde 19’unun israf edildiğini, yüzde 13’ünün ise hasat ve lojistik aşamalarında kaybedildiğini hatırlattı. Doğal afetlerin sektördeki koşulları ağırlaştırdığına dikkat çeken Bayraktar, sürdürülebilir tarımın sağlıklı ve yeterli beslenmeyi mümkün kılacağını, bunun da üretici emeğinin karşılığını almasıyla gerçekleşeceğini ifade etti.
Şu ifadelerle mesajını pekiştirdi: Üreticilerin emeğinin karşılığını almak, üretim maliyetlerini düşürmek, destekleme politikalarını güçlendirmek ve genç nüfusu tarıma teşvik etmek, sektörün geleceğini güvence altına alır. Tarımsal gelirlerin istikrara kavuşması kırsal yaşamın sürdürülebilirliğini ve ülke ekonomisinin direncini artırırken, bu yılki doğal afetler pek çok ürünü etkiledi ve sektördeki koşulları zorlaştırdı. Çiftçilerimizin ayakta kalması ve gelecek yıla yönelik üretimini planlayabilmesi için üretimin sürekliliği, doğal kaynakların korunması ve kırsal kalkınmanın güçlendirilmesiyle mümkün hale gelecektir. Tarımsal üretim sadece ekonomik bir faaliyet olmayıp, ulusal güvenlik ve toplumsal istikrar konusunda da kritik bir rol oynamaktadır.