Resmi Gazete’de yayımlanan ve bankaların kredi işlemlerine ilişkin yönetmelikte değişiklik yapan yönetmeliğe göre, bankalara sorunlu alacaklar için üç yıllık strateji geliştirme zorunluluğu getirildi.
Buna göre bankalar, sorunlu alacak stratejisi kapsamında, sorunlu alacaklar için bir operasyonel plan hazırlayarak, her yıl Eylül ayı sonuna kadar BDDK’ya gönderecek.
Bu kapsamda, ilk kez hazırlanacak sorunlu alacak stratejileri ile operasyonel planlar, 31 Aralık’a kadar BDDK’ya gönderilecek. BDDK’nın ihtiyaç duyulması halinde bu süreyi 6 aya kadar uzatma yetkisi bulunuyor.
Sorunlu alacakların çözümlenmesi kapsamında brüt donuk alacak tutarının sektörün toplam brüt donuk alacak tutarına oranı binde beş veya üzerinde olan bankalarca, sorunlu alacakların yönetimi ve makul bir süre içinde azaltılması amacıyla sorunlu alacak stratejisi ve çözümleme birimleri oluşturulacak. Söz konusu oranın hesaplanmasında bir önceki yıl sonu verisi kullanılacak.
Brüt donuk alacak tutarının sektörün toplam brüt donuk alacak tutarına oranı binde beşin altında olsa dahi, belirli bir coğrafi bölgede, belirli bir sektöre ya da ilişkili müşterilere kullandırılan kredilerden oluşan bir portföyün bankaların donuk alacakları içinde önemli bir payının olması durumunda, Kurum bu bankalardan sorunlu alacak stratejisi oluşturmasını ve çözümleme birimlerinin kurulması istenebilecek.
Bankaların sorunlu alacaklarında ya da alacaklardan dolayı edinilen varlıklarında yüksek ya da artan düzeyde artış, hızlı kredi büyümesi veya düşük karşılık ayırma oranları gibi kredi riskinde artışa işaret eden durumların tespit edilmesi halinde, Kurum bu bankalardan da sorunlu alacak stratejisi oluşturmasını ve çözümleme birimleri kurulmasını isteyebilecek.
Hafta başında, “Kredilerin Sınıflandırılması ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”te yapılan değişiklikle bankaların kredi sınıfı değişikliklerine dair kriterlerini yazılı hale getirerek denetime hazır bulundurma zorunluluğu getirildi.
Bankalarca yeniden yapılandırma öncesinde borçlunun geri ödeyebilme kapasitesine ilişkin bir değerlendirme yapmaya yönelik hüküm yönetmeliğe eklendi.
Yönetmelik değişiklikleri kapsamında bankacılık sisteminde kaynakların verimli kullanımı amacıyla kayıttan düşme uygulamasına yönelik hükümler de geliştirildi.
Alacakların türü, borçluya özgü koşullar, makroekonomik ortam gibi belirleyiciler makul kayıttan düşme süresini tanımlamak açısından güçlük yarattığından, kayıttan düşme zamanının uygunluğu gerekçelerini denetime hazır bulundurma şartıyla bankalara bırakıldı.
Yönetmelikteki bir diğer değişiklik ise KOBİ’lerin finansmana erişiminde karşılaştıkları teminat sorununun azaltılması için Devlet Destekli Ticari Alacak Sigorta Poliçelerinin ikinci grup teminat olarak sayılmasına yönelik oldu.
Böylelikle ekonomi reform eylem adımlarından biri olan KOBİ’lerin alacak sigortası sistemi ile güvence altına alınan alacaklarının bankalar nezdinde teminat olarak kabul edilmesinin sağlanması suretiyle KOBİ’lerin finansa erişimin kolaylaştırılması adımının desteklenmesi hedeflendi.
Ayrıca, lisanslı depoculuk ile çiftçiye ve tarımsal üretimin gelişimini sağlayan elektronik ürün senetlerinin (ELÜS) daha yüksek teminat oranı ile dikkate alınması da getirilen diğer bir yenilik olarak öne çıktı.
ELÜS’lerin teminat olarak kabul edilebilirliğinin kolaylaştırılmasını teminen yüksek teminat oranı ile dikkate alınması ile Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi tarafından hazırlanan İstanbul Finans Merkezi (İFM) Eylem Planının bileşenlerinden biri olan elektronik ürün senetlerine (ELÜS) ilişkin piyasanın işlerliğinin ve derinliğinin artırılmasına da katkı sağlanması bekleniyor.