ABD-Çin Ticaret Gerilimlerinde Yeni Dinamikler ve Yatırımcı Stratejileri

ABD ile Çin arasındaki ticari gerilimin yeniden yükselme endişeleri, hisse senedi piyasalarının açılışta kırmızı bir tablo sergilemesine yol açtı. Çin mallarına uygulanacak tarife artışları tehdidi ve nadir toprak elementlerinin ihracatını sınırlama kararı, piyasalarda sert satış baskısını tetikledi; ancak daha sonra Trump’ın uzlaşmacı tutum takınması piyasalarda bir miktar teselli oluşturdu. ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’e karşı riskleri hafife almamak gerektiğini belirtmesiyle birlikte, “Saygıdeğer Şi Cinping sadece zor bir an yaşıyor; ben de ülkesinin bu sıkışıklıktan çıkmasını istiyorum” sözlerini kullanması gündeme damgasını vurdu.

İki ülke arasındaki gerilimin yeniden yükselmesinde, oyuncaklardan ham petrole kadar geniş bir ürün yelpazesini kapsayan kargo gemilerine liman ücretlerinin uygulanmaya başlanması kritik bir dönemeç oldu. Bu adım, ticaret savaşlarını tekrar tetikleyerek yatırımcı güvenini sarstı.

Ek olarak, ABD federal hükümetinin finansman yetersizliği nedeniyle kapalı kalması ihtimali, ülkedeki resmi verilerin aksamasına yol açarken, analistler Kasım’a kadar uzayabilecek bir kapanmanın işareti olabileceğini belirtiyorlar. Kurumsal taraf ise üçüncü çeyrek bilançosunda artan gelir ve kâr bildiren şirketlerin performansını yakından izliyor.

JPMorgan Chase hisseleri yaklaşık %3, Goldman Sachs ise yaklaşık %4 değer kaybederken, Wells Fargo %4 oranında yükseldi. Citigroup ise yatay bir seyir izledi. Uzmanlar, hükümet kapanması nedeniyle önemli resmi verilerin gecikmesi halinde açıklanan şirket bilançolarının, tarifelerin Amerikan şirketleri üzerindeki etkisini değerlendirirken yatırımcılara ipuçları sağlayacağını vurguluyor.

Yatırımcılar, ayrıca Fed Başkanı Jerome Powell’ın bugün yapacağı açıklamalardan gelecek para politikası yönelimlerine dair ipuçlarını bekliyorlar. İzleyen dönemde hangi adımların atılacağı konusundaki belirsizlik, piyasaların yönü üzerinde belirleyici olmaya devam ediyor.