Geçtiğimiz günlerde birkaç tanıdıkla sohbet ederken kripto paralarla ilgilendiğimi söylediğimde bu konu hakkında sohbet etmeye başladık. Portföyümde bulunan coin’lerden bahsederken tanıdıklardan birisi, aldığım ürünlerden biri için “çok pahalı” yorumunda bulundu. Bu yorumu neye göre yaptığını sorduğumda ise yalnızca ürünün “fiyatı” üzerinden yaptığını anladım. Sonrasında ise aklımda “Acaba düşük fiyatlar insanlara daha cazip mi geliyor?” sorusu yankılanmaya başladı ve hızlı bir taramayla bunun gerçekten de böyle olabileceğini fark ettim.
Benzer piyasa değerlerine sahip iki farklı coin üzerinden bu konuyu örneklendirebiliriz. Seçtiğimiz iki coin “AAVE” ve “UNI” olsun. Bu yazıyı yazdığım 27 Mayıs 2025 tarihinde AAVE’nin güncel fiyatı 280 dolar ve piyasa değeri 4,25 milyar dolarken, UNI’nin güncel fiyatı 6,68 milyar dolar ve piyasa değeri 4,2 milyar dolardır. Basit matematikle 1 AAVE alabileceğiniz paraya (yani 280 dolar) 42 adet UNI alabilirsiniz (280/6.68).
Tıpkı bir çocuk gibi
Konuştuğum kişilerin söylemlerinden ve internette yaptığım araştırmalardan hareketle bu durumun altında yatan bazı psikolojik gerekçelendirmelerin olabileceğini düşünüyorum. Öncelikle finansal okuryazarlık bağlamında kendisini geliştirmeyen ve aldığı ürünün ne olduğunu dahi bilmeden alım-satım yapan bu kişileri tıpkı bir çocuk gibi düşünebiliriz. Bu kişilerin de çocukluk döneminde soyut işlemleme becerisi henüz gelişmemiş çocuklarda olduğu gibi, 200 TL’lik bir banknot yerine 40 adet 5 TL’lik banknotu tercih ettiğini, çünkü paranın değerine dair herhangi bir bilgisi olmadığını ve elindeki ürünün yalnızca somut işlem boyutuna (elimde daha çok şey var) odaklanarak çok daha fazla parası varmış gibi düşündüğünü çıkarsayabiliriz.
Çok sayıda ürün büyük kazanç getirir mi?
İkinci olarak, benzer doğrultuda ellerinde çok daha fazla ürün bulunduğu için daha çok para kazanabileceklerini düşünmekteler. Yani aslında “1 üründen 5 dolar kâr edebilirsem 40 üründen 200 dolar kar edebilirim” mantığıyla hareket etmekteler. Bu noktada ne kadar çok adete sahip olursanız o kadar çok çarpana sahip olabilirsiniz. Dolayısıyla çok sayıda ürün, kişilere “büyük kazanç potansiyeli” hissiyatı sağlamaktadır.
“Düşük fiyatlı ürün daha hızlı yükselir” yanılgısı
Üçüncü olarak düşük fiyatlı ürünler kişilere hem daha ucuz hem de daha ulaşılabilir görünmektedir. 280 dolarlık bir ürüne sahip olmakla 6,68 milyar dolarlık ürüne sahip olmak için harcayacağınız çaba eşdeğer değildir. Ki memecoin’ler düşünüldüğünde kişiler çok ufak paralarla dahi milyonlarca adet X ürününe sahip olabiliyorlar. Kişiler bu aşamada aynı zamanda düşük fiyatlı ürünlerin hem çok daha hızlı ve kolay hem de çok daha fazla yükselebileceğine dair bir yanılgıya sahipler.
Bol sıfırlı coin basanlar
Dördüncü olarak Shiba Inu ve Dogecoin gibi memecoin’lerin çok düşük fiyatlardan başlayıp ciddi kazançlar sağlaması, kişilerin iştahını ve risk algısını olumsuz anlamda beslemiştir. Bundan dolayı da birçok memecoin yaratıcısı, benzer bir modeli tekrarlayarak (bol sıfırlı coin basmak) kişilere benzer vaatlerde bulunmakta ve “zengin olabilecekleri” hayalini satmaktadır.
Son olarak yüksek fiyatlı ürünler, küçük fiyatlı ürünlere kıyasla daha volatil algılanmaktadır. Örneğin AAVE’in (güncel fiyatı 280 dolar) yüzde 20’lik bir düşüş sergilemesi 224 dolara ve yüzde 20’lik bir yükseliş sergilemesi 336 dolar seviyesine çıkartırken, UNI’nin (güncel fiyatı 6,68 dolar) seviyesinden yüzde 20 değer kaybetmesi 5,34 dolara, yüzde 20 yükselirse 8.02 dolar seviyesine çıkartmaktadır. Bu bağlamda kişiler, risk algılarına ve iştahlarına bağlı olarak, fiyat değişimini yüzdesel anlamda aynı olmasına rağmen birim fiyatındaki oynaklık açısından (AAVE için 56 dolar, UNI için 1,34 dolar) değerlendiriyor olabilir.
Tüm bu hikâyenin altında yatan sebeplere bakıldığında ise kişilerin finansal okuryazarlık açısından kendilerini geliştirmemesi, ürün fiyatı-piyasa değeri ilişkisine dair bilgisinin yetersiz olması, yalnızca fiyat odaklı bir hesaplama yapılması ve değer önermesinin arka plana atılması sayılabilir.
Örnekler
Bu makaleyi okuyan kişileri bilgilendirmek adına basit bir örnek verelim: Her iki coin’in de (AAVE ve UNI) 2x yapmasını istiyorsak (yani AAVE fiyatının 560 dolar, UNI fiyatının 13,36 dolar olmasını istiyorsak) her ikisine de toplam 4,2 milyar dolarlık para girişi olması gerekmektedir. Tabii ki bu bahsettiğim örneğin coin enflasyonu gibi diğer parametreleri dışarıda bıraktığımızda gerçekleşebileceğini söyleyebiliriz. Bir başka örnekle pekiştirecek olursak: 100 dolarlık X coin’in 20 milyon dolar piyasa değerine, 1 dolarlık Y coin’in ise 1 milyar dolar piyasa değerine sahip olduğunu farz edelim. X coin’in 2x yapabilmesi için (200 dolar fiyatına ulaşabilmesi için) 20 milyon dolar para girişi yeterliyken, Y coin’in 2x yapabilmesi için (2 dolar fiyatına ulaşabilmesi için) 1 milyar dolar para girişi gerekmektedir. Dolayısıyla fiyat odaklı bir hesaplama yapmaktansa piyasa değeri odaklı bir hesaplama yapmanız daha gerçekçi hareket etmenizi sağlayacaktır.
Özetle yapılması gereken şey fiyat odaklı bir hesaplama yapmaktansa finansal okuryazarlığınızı geliştirerek hangi parametrelerin ürün fiyatını etkileyebileceğini araştırmak ve kendinizi piyasa yapıcıların oynadığı psikolojik oyunlardan korumaya çalışmaktır. Psikolojik oyunlardan korunabilmenin en temel yollarından birisi de sorunun kendisini fark etmek ve nasıl çözebileceğinizi öğrenmektir. Piyasalara dair bilginizi genişlettikçe sahip olduğunuz bilişsel yanlılıkların ve içerisine düştüğünüz psikolojik manipülasyonların farkına varmaya başlayacağınızın sözünü verebilirim.