ABD doları bugün, küresel rezerv para birimi tartışmalarına rağmen, yatırımcılar için cazibesini koruyor. Doların değer kazanması için Avrupa hisseleri ve Çin devlet tahvilleri gibi varlık sınıflarında görülen zımni getiriler, düşük getirili para birimlerinden borçlanılarak dolara yatırım yapılması stratejisinin etkisiyle dengelenebiliyor. Bu tablo, küresel portföylerde doların kritik konumunu güçlendirmeye devam ediyor.
Bloomberg analizlerine göre Japon yeni ve İsviçre frangı gibi para birimlerinden borçlanıp dolara yatırım yapan yatırımcılar, bu para birimlerinin oynaklığını hesaba kattığında effectively doların cazibesini artıran bir dalga yaratıyor. Yine de carry trade etkisi ve piyasa dalgalanmaları, Avrupa hisseleri ve Çin devlet tahvilleri gibi varlık sınıflarındaki potansiyel getirileri gölgede bırakabilir.
Yaşanan gelişmeler dolar endeksinin bu yıl yaklaşık %7 değer kaybettiği bir dönemde dengesizleşen piyasalarda, bazı etkenler sayesinde toparlanma yüzdesi %3 civarında sınırlı kaldı. Hong Kong merkezli JPMorgan Private Bank stratejisti Yuxuan Tang, “Dolar yine en yüksek carry para birimlerinden biri olacak; yönelimsel ya da carry açısından bakıldığında dolar hâlâ güçlü kalacak” dese de, bu durumun global etkileri dikkatle izleniyor.
Doların çekiciliği, küresel yatırım ortamında önemli bir dinamik olarak öne çıkıyor. Carry işlemleri yüksek sermaye akışlarını tetikleyerek varlık değerlerini yeniden şekillendiriyor ve bu durum New York’tan Singapur’a kadar pazarlarda hissediliyor. Uzun süreli hükümet kapanması nedeniyle döviz piyasalarında görülen volatiliteyi azaltan bu süreç, yatırımcıların döviz riskine girmeden dolar varlıklarına yönelmesini kolaylaştırıyor.
































































































