Çin’in ekonomik gündeminin odak noktalarından biri olan konut piyasasındaki baskılar giderek derinleşiyor. Faaliyet göstergelerinin zayıfladığı bir dönemde konut satışlarındaki daralma, gayrimenkul sektörünün genel büyümeyi nasıl etkilediğini yeniden gündeme taşıyor. Konut sektörü, Çin ekonomisinin temel taşı konumunda olduğundan bu alandaki sorunlar yan sektörlere de zarar veriyor ve uzun vadeli toparlanmanın kırılgan kalmasına yol açıyor.
GSYH’nin büyük bir bölümünü oluşturan konut sektörü, zaman içinde payını kaybetti. 2015’te %30 seviyesinde olan pay, şu anda konut piyasasındaki yavaşlamanın etkisiyle önemli ölçüde geriledi. Yetkililerin sektöre doğrudan mali destek sunmaktan kaçınması, iç tüketimin canlandırılması amacıyla konut piyasasının istikrara kavuşmasına bağlanan bir çerçeve içinde kritik olarak görülüyor. Kasım ayı verileri, yeni konut satışlarının aylık olarak %0,4 ve ikinci el konut satışlarının yıllık olarak %0,7 gerilediğini gösteriyor; bu da talepteki zayıflığın sürdüğünün işareti.
Çinli konut geliştiricilerinin borç sorunları, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının not düşürme kararlarıyla daha görünür hale geliyor. Fitch, China Vanke’nin uzun vadeli temerrüt notlarını CCC-‘den C’ye düşürdü ve bağlı iştiraklerin notlarını da aşağı çekti. S&P Global Ratings ise benzer bir görünümü paylaştı ve gelecek altı ay içinde sürdürülebilirlik konusunda zorluklar nedeniyle yeniden yapılandırma riskinin arttığını bildirdi. Bu gelişmeler Pekin yönetiminin ekonomiyi destekleme yönündeki politik baskıyı artırabilir endişelerini güçlendiriyor. Vanke’nin temerrüde düşmesi pek çok kişinin önceki örneklerinden daha kapsamlı bir etki doğurabilir; Evergrande ve Country Garden gibi büyük özel şirketlerden gelen borç zorunluluklarının gölgesinde, riskler genişleyebilir.
Çin emlak sektörünün büyüklüğü göz önüne alındığında, ekonominin büyümesinin de olumsuz etkilenmesi olasıdır. Yetkililerin piyasa aktörlerini desteklemek için ne tür adımlar atacağı, belirsizliklerin ve risklerin törpülenmesi açısından kritik bir konumda duruyor. Asya piyasalarında yorum yapan analistler, elektrikli araçlar, güneş enerjisi ve batarya teknolojilerinin ilerleyişiyle yükselen bir Çin ile emlak sektörü temelli risklerin ise karanlık yüz olarak görüldüğünü ifade ediyorlar. Uzun vadeli borç yükleri ve bunun yarattığı nakit akışı baskıları, konut geliştiricilerinin karşı karşıya kaldığı sıkıntıların temel dinamikleri arasında yer alıyor.
Vanke örneğinde kamusal destek ile piyasa tepkilerinin nasıl şekilleneceği dikkatle izleniyor. Şehrin yönetişim yapısının kredilerin akışını etkileyen kararları, borç ödemelerinin zamanında sağlanıp sağlanamayacağını belirleyecek. Kaymaz’a göre, kredilerin önemli bir kısmı teminatsız durumda ilerliyor ve şirketin likidite kısıtları artıyor. Bu durum, gelecek vadeden tahvil ödemelerinin ve kısa vadeli borçların karşılanmasındaki güçlükleri gündeme getiriyor. 1992’den beri faaliyet gösteren ve Shenzhen gibi merkezlerde faaliyet gösteren bir şirketin finansmanda yaşadığı sarsıntılar, piyasa güvenini bozabilir ve kamu desteğinin etkisi konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirebilir.
“Yönetim destekli krediler, sektöre yönelik algıyı değiştirdi” diyen analist Kaymaz, ekim sonu itibarıyla Vanke’nin borçlarının yüzde 70’inin teminatsız olduğunu kaydetti. Şirketin günlük nakit akışının ödeme yükümlülüklerini karşılamada yetersiz kalması, yaklaşan vadeler ve genel finansman açığı konusunda endişeleri artırıyor. Gelecek yıl için planlanan tahvil ödemelerinin büyüklüğü ve kısa vadeli borçlar, şirketin hayatta kalma mücadelesini daha çetin hale getiriyor. Bu tablo, kamu desteğinin ne ölçüde sürdürüleceği konusundaki belirsizliği de gündeme getiriyor.
Son olarak, Kaymaz emlak sektörünün uzun vadeli görünümünü değerlendirirken, konut talebi ve tüketici güvenindeki zayıflığın yaşanan krizle bağlantılı olduğunu vurguluyor. Pekin’in istikrarı sürdürme çabaları ve finansman kaynaklarının dikkatli yönetimi, emlak sektörünün toparlanmasını belirleyecek kilit unsurlardan biri olarak öne çıkıyor. Bu karmaşık tablo, Türkiye dâhil küresel yatırımcılar için de Çin ekonomisinin kırılganlıklarına dair önemli ipuçları sunuyor.



































































































