• YARIM ALTIN
    19.974,00
    % -0,25
  • AMERIKAN DOLARI
    42,8512
    % 0,01
  • € EURO
    50,9195
    % 0,01
  • £ POUND
    58,4516
    % 0,08
  • ¥ YUAN
    6,1149
    % 0,00
  • РУБ RUBLE
    0,5494
    % 1,25
  • BITCOIN/TL
    3774226,131
    % 0,83
  • BIST 100
    11.336,18
    % -0,03

Dünya Kupası Yazında Ev Sahipliği Geliri: Şehirler ve Ev Sahipleri Yararlaşıyor

Dünya Kupası Yazında Ev Sahipliği Geliri: Şehirler ve Ev Sahipleri Yararlaşıyor

Dünya Kupası grup aşamasının büyük bölümü netleşince, küresel futbol tutkunları gelecek yaz için seyahat planlarını netleştirmeye başladı. Özellikle ABD’de turnuvaya ev sahipliği yapacak 11 kent, bu hareketlilikten en çok faydalanacak merkezler arasında öne çıkıyor. Atlanta için “büyük bir olay” ifadesi hâlini alan bu süreç, şehirdeki ekonomik dinamikleri yeniden şekillendiriyor.

Normalde konut kiralama süresi en az üç ay olarak sınırlanırken, bu dönem Dünya Kupası yazıyla sınırlı olarak geçici olarak askıya alındı. Ev sahipleri için ortaya çıkan yeni gelir kapısı, maç biletlerine bütçe ayırmak yerine evlerini kiralayarak ailece tatil yapmayı mümkün kılıyor. Bu yaklaşımın yalnızca Atlanta’ya özgü olmadığını gösteren veriler, dünya genelinde ev sahiplerinin bu dönemde önemli kazanç elde edebileceğini gösteriyor.

Airbnb verileri analiz edildiğinde, platformdaki konutlar Dünya Kupası süresince toplamda 210 milyon dolar’a kadar gelir üretebileceği öngörüsüne ulaşılıyor. 1994 yılında ABD’de düzenlenen turnuvada kısa süreli kiralamaya ilişkin mevcut modellerin olmaması, bu kez farklı bir ekonomik işleyişin ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Spor ekonomisti ve College of the Holy Cross öğretim üyesi Victor Matheson’a göre bu model, büyük organizasyonlar sırasında konaklama talebindeki artışı karşılamak için son derece verimli bir çözüm sunuyor.

Şehirler de kazanıyor derken Matheson, kısa süreli kiralamaların avantajını şöyle açıklıyor: “Bir etkinlik için 10 bin ek otel odasına ihtiyaç duymak mümkün olsa da, yılın %90’ında boş kalacak yeni otelleri inşa etmek uzun vadede mantıklı değil.” Ayrıca Airbnb gibi platformlara harcanan paranın büyük kısmı, büyük şirketler yerine doğrudan ev sahibi şehirlerde kalıyor. Bu durum, kentlerin konaklama talebini karşılamada daha esnek ve yerel ekonomileri güçlendiren bir dinamik olarak görülüyor.