İklim değişikliği, konut talebinin davranışını küresel ölçekte yeniden şekillendiriyor. Gayrimenkul yatırımcılarının çoğunluğu, iklim risklerini ev alımında kritik bir başlık olarak görüyor ve bu durum satış dinamiklerini doğrudan etkiliyor.
ABD’de piyasa oyuncuları, Zillow ile First Street arasındaki ortak çalışmalarla iklim risk puanlarını ilanlarda görünür kılarak alıcıların dikkatine sunmuştu. Bu riskler, yangın, sel ve aşırı sıcaklık gibi tehlikelerin renkli haritalarla vizualize edilmesiyle öne çıkarken, bazı emlakçıların «satışlar düşüyor» iddialarını tetikledi ve kullanıcılar yalnızca First Street bağlantılarına yönlendirilmişti.
Sıcaklık artışının maliyeti Avrupa’da da kendini gösteriyor. SSRN’de yayımlanan bir çalışmaya göre 2009–2024 döneminde İspanya’daki 47 şehirde aşırı sıcaklar gayrimenkul değerlerini etkiledi. 35°C’nin üzerindeki her ek gün, satış fiyatlarını metrekare başına yaklaşık 1,40 euro düşürürken, kiraları da yaklaşık 0,0059 euro geriletiyor. 2024 verileri, bu etki nedeniyle yılda yaklaşık 118 milyon euro satış kaybına işaret ediyor.
İngiltere’de konutlar artık risk altında başlığıyla süren analizler, aşırı hava olaylarının artmasıyla kuraklık ve yangın tehlikesini artırırken, atmosferin ısınması ile nemin daha yüksek olması ciddi yağışları da tetikliyor. Şu anda İngiltere’de yaklaşık 6,3 milyon konut sel tehlikesiyle karşı karşıya. Emlak danışmanı Rachel Ollington, iklim etkilerinin alıcı kararlarını doğrudan yönlendirdiğini belirtiyor ve «beş ila on yıl öncesinin davranışları artık gündemin normal bir parçası haline geldi» diyor.
Sigorta kesintileri ve maliyetler de baskı yaratıyor, sigorta maliyetleri ve iklim riski raporları bugün alıcıların en çok talep ettiği bilgiler arasında. Bu durum, sigortanın pahalı veya erişilmez hale gelmesiyle birlikte mülk değerlerinde düşüş riskini büyütüyor ve finansal kırılma ihtimalini artırıyor. İngiliz Sigortacılar Birliği’nin verilerine göre 2024 yılında konut hasar tazminatları 585 milyon sterline ulaştı.
İklim riski, konut talebi ve değerler üzerinde giderek daha belirleyici bir etki gösteriyor. Yatırımcılar, klimayla bağlantılı riskleri göz önünde bulundurarak kararlarını şekillendirirken, alıcılar için de sigorta maliyetleri ve raporlar öncelikli bilgi kaynakları haline geliyor.
Avrupa’daki etkiler başta olmak üzere, ısı dalgaları ve aşırı hava olaylarının konut değerleri üzerinde yarattığı baskı, satış dinamiklerini yeniden yapılandırıyor. Özellikle metrekare başına değer kayıpları ve kira gelirlerinde azalmalar, uzun vadeli yatırım getirilerini etkiliyor.
İngiltere’deki durum ise büyüyen bir uyarı niteliğinde. 6,3 milyon konutun sel riski altında olması, sigorta ve finansal planlama açısından kritik riskler yaratıyor ve ev sahipleri ile yatırımcılar için yeni bir risk yönetimi standardı gerektiriyor.
İklim değişikliği yalnızca doğal afetleri tetiklemekle kalmıyor; konut piyasasında da davranışları değiştiren temel bir faktör olarak ortaya çıkıyor. Hem satış kayıpları hem de artan sigorta maliyetleri, piyasa aktörlerinin karar alma süreçlerinde köklü değişikliklere yol açıyor.
Gelecek perspektifi, yatırımcıların ve alıcıların iklim risklerine karşı daha dayanıklı stratejiler geliştirmesini gerektiriyor. Bu durum, finansal planlama ve risk yönetimi alanlarında yeni standartlar ve raporlama ihtiyaçları doğuruyor.


































































































