Ticaret Gerilimleri ve Piyasa Tepkileri: ABD-Çin İlişkilerinde Yeni Dalgalar

ABD ile Çin arasındaki ticari gerilimlerin yeniden yükselme ihtimali yatırımcıları kaygılandırırken, piyasaların açılışında negatif bir hava görüldü. Çin ürünlerine yönelik tarife artışı ve nadir toprak elementlerinin ihracatına getirilen kısıtlamalar, piyasalarda sert satışlara yol açtı; ancak sonrasında Başkan Trump’ın daha uzlaşmacı bir ton benimsemesi kayıpları bir ölçüde hafifletti. Trump, Çin’e yönelik endişelerin gerekmediğini ifade ederken, Şi Cinping’e yönelik sözlerinde de ülkelerinin zarar görmek istemediğini, karşılıklı olarak fayda sağlanacağını vurguladı: “ABD, Çin’e zarar vermek yerine destek olmak istiyor.”

İki ülke arasındaki ticari tansiyon, limanlarda kargo taşıyan gemilere uygulanan ek maliyetlerle yeniden güç kazandı. Bu adımlar, oyun kuralları yeniden belirlenene kadar sürecek olan bir gerilim dalgasını tetikledi. Öte yandan, federal hükümetin finansman sorunları nedeniyle kapanmasının 14. gününe yaklaşması, uzlaşının Kasım ayına kadar bir çözüm bulacağına dair iyimserliği zayıflatıyor. Analistler, resmi verilerin bazıları açısından kapanmanın etkilerini hissettireceğini belirtiyor.

Kurumsal alanda, üçüncü çeyrek bilançolarında gelir ve kâr artışları raporlanmasına rağmen JPMorgan Chase yüzde 3, Goldman Sachs ise yüzde 4 değer kaybetti. Wells Fargo yüzde 4 yükselirken Citigroup yatay seyretti. Yatırımcılar, hükümet kapanmasının resmi verilerin yayımlanmasını nasıl etkilediğini izlerken, şirkete özel raporların tarife etkilerini yorumlamada ipuçları sunacağını bekliyor.

Analistler, bugün Fed Başkanı Jerome Powell’ın yapacağı açıklamalarda gelecek döneme ilişkin para politikası adımlarına dair somut ipuçları arayışında olduğunu belirtiyor. Piyasalar, bu açıklamaya odaklanırken, ticaret politikaları ve makro veriler arasındaki etkileşimin gelecekteki hareketleri belirleyeceğini düşünüyor.