2025 yılı tarım sektörü için sağlam bir güvence sunamadı; zirai donlarla başlayan ve ardından süren kuraklık, tarlada ürünlerin azalması ve düşük maliyetlerle birleşen üretici kazançlarındaki dalgalanmalar, sektörü derinden etkiledi. Arzın fazlası bazı ürünlerde maliyetlerle denk gelen zorluklar doğurdu ve bu durum gıda enflasyonunun yüksek seyretmesine yol açtı. 20 temel üründen bazıları üreticiye kazandırırken bazıları ise tam tersi bir tablo çizdi.

Üretim miktarları 2025 yılında tarımsal ürünlerin pek çoğunda düşüş kaydedildi. Tahıllar ve diğer bitkisel ürünler %9, sebzeler %0,9 ve meyve ile içecek ve baharat bitkileri %30,9 geriledi. Bu küçülmelerin temel dinamikleri kuraklık ve fiyata etki eden maliyetlerdi.
Kaybettiren ürünler grubunda buğday rekoltesi 20,8 milyon tondan 17 milyon 950 bin tona geriledi; bu düşüş, ülke genelinde süregelen kuraklığın etkisiyle özellikle kuru tarım yapılan bölgelerde üreticiyi zorladı. Sulu tarımda ise düşük alım fiyatları ve prim eksikliği yılın kazançlı geçmesini engelledi. Şanlıurfa çevresinde bazı ürünler hariç, Antep fıstığı dışındaki ürünler beklenen getiriyi sağlamadı.
Mısır üretimi %4,9 artışla 8,5 milyon ton olarak kayda geçse de, üretici bu dönemde kazanç elde edemedi; maliyetlerin yüksekliği ve ithalatın etkili fiyat düşüşleriyle karşı karşıya kaldı. Üzüm ve domates da zirai dondan etkilenerek sırasıyla %27,5 ve %7,6 düşüş kaydetti; her ikisi de düşük fiyat nedeniyle üreticiyi tatmin etmedi.
Çeltik, ayçiçeği, zeytin gibi ürünlerde de kârlılık sınırlı kaldı. Ayçiçeğinde verim düşüşü %11,8 olarak gerçekleşti; zeytinde rekolte %34,7 geriledi ve patates ile arpa da üretim kaybına sahne oldu. Soğan üretimi artış gösterse de fiyatlar yetersiz kaldı ve bu yıl için üreticiye kazandırma yönünde güçlü bir destek sağlayamadı. Narenciye üretiminde de zirai dondan etkilenme etkili oldu; portakal üretimi düşerken erken meyve veren ürünlerin bazıları istisnai kazandırdı.
Kazandıran ürünler arasında bazı ürünler öne çıktı. Şeker pancarı Türkiye’nin en çok üretilen tarım ürünü olarak kalırken bu yıl da üreticiyi destekledi. Çay üretimi bu yıl da önemli bir gelir elde ederken, kendi çayını toplayanlar bu yıl daha iyi kazanç sağladı. Elma üretimi önceki yıla göre belirgin şekilde düşmesine rağmen, bazı bölgelerde iyi fiyatlar nedeniyle üreticiyi üzmedi. Antep fıstığı ise düşük rekolteye rağmen fiyatlarda rekor kırdı ve bölgenin tek kazandıran ürünü olarak öne çıktı. Muz ise üretim hacminde hafif bir azalma yaşansa da yüksek pazar fiyatları sayesinde üreticisini memnun etti. Fındık ise rekolte düşüklüğüne rağmen piyasadaki yüksek fiyatlar sayesinde üreticiye kazandırdı.
İnsan ve hayvan gıdasını destekleyen bu sonuçlar, DFİF desteklerinin ihracat pazarlarında kullanımına dair politika tartışmalarını da gündeme taşıdı ve devletin bu konudaki müdahalelerinin önemini bir kez daha gösterdi. İç pazardaki dinamikler ve ihracat politikaları, 2026’da da dikkatle izlenecek konular arasında yer alacak gibi görünüyor.


































































































